Türkiye'nin ilk Profesyonel RaSTa'cısı/Dreader (2005'ten bu yana)

« Dreadlock(RaSTa) HAKKINDA »

Dreadlock(RaSTa) aslında çok bilinen ama uygulaması hakkında beceri ve bilgi sahibi kişinin az olduğu bir saç modelidir.
Birkaç uygulama şekli vardır ama bunlardan en doğal ve sağlıklı olanı Tığ ile yapılan, Balmumsuz RaSTa modelidir. Tabi bunun yanında el becerisi ve sabır da en önemli faktördür. RaSTa yi yaptıracağınız kişinin öncelikle yaptığı işleri ve uyguladığı yöntemi araştırıp sonra kime yaptıracağınıza karar vermelisiniz, çünkü geri dönüşüm zor ve cansıkıcıdır.
Bu nedenle gerçek/orjinal RaSTa fiyatları diğer RaSTa(amatör) fiyatlarına göre daha yüksektir.

Sonuçta bu işlemler birkere yapılacağı için beğenmediğinizde tekrar RaSTa larınızı düzelttirmek size daha pahalıya mal olacaktır.
Tığ yardımıyla yapılan RaSTa lar hem hijyen ve hem görüntü açısından daha revaçta ve daha sağlıklı. Bu nedenle fiyat'ının yanısıra sonucunada odaklanmanız doğru olur.

-Neler yapiyoruz? Dreadlock -RaSTa, RaSTa larınızın bakımı (dibini ve kendini düzeltme, Yeni yöntemlerle Ek RaSTa, RaSTa kısaltma. RaSTa larınızda olan hertürkü soruna çözüm üretmek.

-Nasıl RaSTa yapıyoruz ?

Saç uzunluğunuz yeterli ve ek saça gerek yok ise Sadece kendi saçınızı Tığ ve tarak kullanarak  RaSTa yapıyoruz. Saç uzunluğunuza göre yapım süresi değişir. Maksimum 1,5 güne (15 saat) yayıyoruz. Saç dipleriniz eşit bölmelere petek deseni alacak şekilde titizce ayırıyoruz. Ayırdığımız her parçayı tiftip (krepe) daha sonra tığlama işlemine geçiyoruz. Bu işlemlerin tamamını 2 kişi yapıyoruz böylece işlem daha hızlı ilerliyor. 

balmumu kullanmıyoruz. Balmumu amatör RaSTa yapımı yöntemidir ve kesinlikle tavsiye etmiyoruz. 

*NOT: RaSTa kuaför işi değildir, hiçbir kuaför 20-40 saatini bu iş için ayırmaz. Bu durumla sık karşılaşıyoruz, tamiri ve geri dönüşümü zor.

-Ek RaSTa yapımı :

Bu işlem için en az 10 cm saçınız olmalı. Sentetik veya gerçek saçı istediğiniz ölçülerde ve renkte hazırlayıp randevu gününe yetiştiriyoruz ve randevu günü sadece RaSTa ları saçınıza ekleme işlemini yapıyoruz. Böylece günlerce vaktinizi almıyoruz. sadece 1 gününüzü ayırmanız yetiyor. Kafadaki saçları eşit ölçülerde ayırıp tiftiyor ve önceden hazırlamış olduğumuz RaSTa ları tığ ile o bölgeye ekliyoruz. Herhangi bir yapıştırıcı veye toka (çıt çıt) gibi malzeme kullanmıyoruz. Sadece tığ ve tarak Kullanıyoruz. Ek/Kaynak olduğu kesinlikle belli olmaz, daha sonra ek yerinden incelme yapmaz ve Ek RaSTa yerinden kesinlikle kopmaz, siz kesmediğiniz sürece :)

   İki Şekilde Ek RaSTa Yapılır:

1- SENTETIK Saç ile: Sentetik saç gerçek saça oranla çok daha ekonomiktir. Sentetik saç gerçek saça nazaran daha az tüylenme yapar ki bu önemli bir faktördür, daha az bakıma ihtiyaç duyar, Daha çabuk kurur, daha hafiftir.

2- GERÇEK Saç ile: Gerçek saç sentetiğe göre çok fiyatı daha yüksektir. Sentetik saçtan daha farklı bir teknikle yapılır(kendi geliştirdigimiz yöntemle). Sentetik ve gerçek Saç arasında çok fazla anlaşılır görüntü farkı yoktur. Gerçek saçın dezavantajı; RaSTa nın zamanla kısalıp kalınlaşabilmesidir. Kullanılan saçın yapısına göre farklılık gösterir.
Avantaj ve dezavantajlarını göz önünde bulundurarak genelde sentetik saç tercih edilir.

-RaSTa nın inceliği / kalınlığı neye göre belirlenir ?

Müşterinin istediği kalınlıkta yapılır. Yalnız, ince yapilan RaSTa bir süre sonra RaSTa nın deforme olma riskini taşır. Tabi bu deformasyon RaSTa bakımı sırasında giderilir. Kalın olması ise RaSTa ların daha sert ve dik durmasını neden olur. 

2005 ten beri gelen tecrübemiz bize ideal kalınlığın 8-10 mm arası olmasını göstermiştir. yinede müşterilerimizin istegine göre daha kalın veya daha ince yapılabilir.

-Daha sonra RaSTa larımızı açabilir miyiz ?
Hayır, RaSTa yapılırken saçlar tığ yardımıyla birbirine kenetlendiğinden/düğümlendiğinden RaSTa ları daha sonra çözmek hoş sonuçlar vermeyebilir. RaSTa larınızdan vazgeçtiğinizde bir süre dip bakımı yaptırmazsınız ve uzadığı kısmı bırakıp geri kalan kısmı(RaSTa ları) kesersiniz. Böylece kazıtmamış olursunuz ve 10-15 cm saçınız kalır.

-Balmumu hikayesi:

Balmumu birçok kişinin aklında RasTa ile özdeşleşmşitir. Halbuki pek alakası yoktur. Dreadlock namı diğer RaSTa, çıkış noktası siyahi lerin kendi saçlarına uyguladıkları  bir model. Siyahilerin saç yapıları gereği saçlarını uzattıklarında sanki yerçekimine karşı koyuyormuşcasına yukarı doğru uzamalarından mütevellit RaSTa, Örgü, Cornrows vb. modeller türemiştir ve tüm dünya bu modelleri benimsemiştir. 

RaSTa yapımında Balmumundan Yapılan ''WAX'' denilen kıvamlı bir kozmetik ürün kullanırlar ve tığ kullanmadan sadece Wax yardımı ile Saçlarını burarak kendilerine has RaSTa lara sahip olurlar. Ama bu yöntem yani wax kullanımı sadece onların saçlarında sonuç verir. 

RaSTa yapımından Balmumu kullanımı bu şekilde yayılarak sanki her saça uygunmuş gibi algılanmış ve tabi amatör ellere düşüncede birçok hayal kıırıklığına uğrayan RaSTa severler ortaya çıkıyor. 

-Özet ile Balmumunun her hangi bir formu (wax veya saf balmumu) siyahi olmayanlar için uygun değildir.

-RaSTa nın Yumuşama süreci:

RaSTa ilk yapıldığın zaman sert durur. Bir süre kullandıktan sonra yumuşamaya başlar. ilk yıkamadan sonra yumuşamayı hiss etmeye başlarsınız. Daha sonra yumuşamaya devam eder ve istediğiniz gibi RaSTa larınızı toplar, topuz yapabilirsiniz kolaylıkla ve yumuşadıkça daha doğal görünmeye başlar. RaSTa Fıçıdaki şarap gibidir yıllandıkça güzelleşir. 

RaSTa larım yumuşasın diye sürekli yıkamak RaSTa ları tüylendirir. Sabırlı olup kendi doğal süresinde yumuşamasına bırakılmalıdır.

-RaSTa larımı nasıl yıkarım  ?
Saçlarınızı RaSTa yaptırdıktan sonra ilk başta 2-3 haftaya yakın bi süre yıkamamanızı öneririz. Daha sonra kremsiz şampuanla yada eğer sabunla yıkamak kepek sorunu yaratmicaksa sabunla yıkayabilirsiniz. Özel bir bakım gerektirmiyor, önceden nasıl yıkıyorsanız, RaSTa dan sonrada pek değişen birşey olmicaktır. Haftada en fazla 1 kez yıkamayı öneririz, çok sık yıkamak RaSTa larınıza bi zarar vermez, sadece RaSTa larınızda tüylenmeyi biraz daha arttırır. Bu tüylenmelerde Bakımlarda giderilir.
''Deniz suyu RaSTa ya iyi gelir'' cümlesini duymuşsunuzdur belki. Bu şu anlama gelmiyor ki damacanalar dolusu deniz suyunu eve taşıyıp RaSTa larımızı onunla yıkayalım. Şöyle ki deniz suyu yapısı gereği kuruduğunda yüzeylerde hafif yapışkanımsı bir durum sağlar. Bu durum RaSTa larınızda biraz tokluk, sıkılık hissi ve görüntüsü sağlar, ama deniz suyunun saçınızda kaldığı sürece. 

RaSTa nasıl yıkanır videomuz için bu linki tıklayın https://www.instagram.com/p/CGSpl_hnerB/

-RaSTa yapmak için saçlarımın uzunluğu ve yapısı nasıl olmalı ?
RaSTa yapılırken saç bir miktar kısalır. Bu kısalma oranı saç yapısına göre kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. İnce telli ve aşırı kırık saçlara sahipseni kısalma oranı fazla olur. 

Genelde %15-%20 cıvarı bir kısalma olur. Bu durumu göz önünde bulundurarak Ek RaSTa yapılıp yapılmayacağına karar veririz.

Saçınızın yapısı kıvırcık veya düz, ince telli veya kalın telli olsun fark etmez doğru yöntemi kullanarak her türlü saça RaSTa yapmak mümkün.

-RaSTa ların Bakımı? 

RaSTa yapımından sonra belli periyotlar ile bakım yapılması gerekir. Uzayan RaSTa larınız, dipten çıkan yeni saçlar tüylü bir görünüme sebep olur. Bu durumu RaSTa bakım seanslarında giderilir. Tarak ve tığ Yardımıyla Tüylenmeler tekrar RaSTa lanır, toparlanır.

ilk bakım 4 ay ve sonraki bakımlar 6 ayda bir yaptırmanızı öneririz.

-RaSTa koku yaparmı, pismidir ?

Kesinlikle hayır. Saçın RaSTa olması saçı pis yada pis kokulu yapmaz. Kokup kokmaması size kalmış birşey. Saçınızı yıkamaz veya bakımını yapmazsanız ister RaSTa ister normal saç olsun kokar ve pistir. RaSTa saçınızın yağlanma sürecini geciktirir ve kafa derisinin'de daha iyi nefes almasını sağlar. Bu konuyla ilgili bir çok söylenti var bunların hepsi şehir efsanesidir.

Siz temiziseniz saçlarınız/RaSTa larınızda temizdir. Bu kişisel bi durumdur. Normal saça nazaran ekstra bir yıkama, bakım veya zahmet gerektirmez. Saçlarınızı nasıl yıkıyosanız RaSTa yaptırdıktan sonrada öyle yıkamaya devam etmeniz yeterli olucaktır. Değişen sadece şampuanınız olabilir (kremsiz).

-RaSTa lar boyanırmı?

RaSTa yaptıktan sonrada saçlarınızı boyamaya devam edebilirsiniz. Eğer zaten saçlarınız boyalıysa dip boyası yapmaya devam edebilirsiniz. Bu konuda bir sorun yaşamazsınız. 

Not: RaSTa yaoımında Sentetik Saç kullanıldıysa Sentetik olan kısımlar boyanmaz (boya tutmaz).

-Kaşıntı yaparmı?
RaSTa nın yapıldığı ilk hafta dipleri gergin olduğundan Kaşıntı yapabilir. İlk duştan sonra gevşeyip rahatlamaya başlicaktır saç derisi. 

Kaç adet RaSTa çıkar kafamdan ?
Bi Kafadan Saçın gürlüğüne, RaSTa nın kalınlığina/inceliğine ve Kafanın boyutuna (saç derisinin) göre RaSTa Sayısı değişmektedir ve tabi müşteri isteğine göre de bu sayı değişmektedir.

Genelde normal boyutlarda ve yoğunluktaki bir kafadan 50 adet cıvarı RaSTa çıkar. 

Bir kafada RaSTa sayısının fazla olması onun iyi veya güzel olduğu anlamaına gelmez. RaSTa sayısını, RaSTa nın inceliği veya kalınlığı belirler. Bir kafaya 100 adet te RaSTa yerleştirilebilinir ama daha sonra dipleri küçük ayırıldığı için RaSTa lar ağırlık yapar ve dipleri gerilir. Yıkaması, durulaması ve kullanımı zor olup eziyete dönüşür. Bu nedenle RaSTa sayısına doğru karar vermek lazım. RaSTa kalınlığını saç yapısına ve yoğunluğuna göre uygulamak gerekir.

*NOT: Bu Blog'da yazılı olan metin/bilgiler bizim uyguladığımız Modeller için geçerlidir ve yazıların tamamı bize aittir, Kesinlikle başka bir yerden alıntı değildir.

"Saljugh RaSTa"

Instagram: @saljugh_RaSTa
TEL: +90 0535 899 10 09

E-mail: rastaci@gmail.com

GEÇİCİ RaSTa Türkiye'de İLK KEZ burada.

            

Ön Bilgi:

Geçici RaSTa nın birkaç modeli var. Klasik ve Orjinal. Tek ortak yönleri var, hepsi ek saç ile yapılır, bu nedenle saçınız zarar görmez. Yani kendi saçınıza herhangi bir işlem yapıp saçınızı yıpratmıyoruz. Herhangi bir madde (yapıştırıcı, silikon vb.) kullanmıyoruz.
Klasik olan ömrü kısadır, kullandıkça, yıkadıkça deforme olur, 1-2 ay kullanabilirsiniz. Tek kullanımlıktır.
Ama Orjinal Geçici RaSTa Tığ ile Hazırlanır ve saçınıza zarar vermeden tutturulur. Tığ ile hazırlandıği için orjinal RaSTa dan farksızdır. Yıllarca tak çıkar kullanabilirsiniz. 3-5 ay kullandıktan sonra çıkarıp tekrar istediğiniz zaman aynı RaSTa ları kullanabilirsiniz.
En az 10 cm cıvarı saçınız olmalı. Sentetik saç kullanılarak yapılan bir modeldir.

Bu model Saçlarınıza Zarar vermez. İstediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Aynı RaSTa ları tekrar tekrar kullanabilirsiniz. İşte bu modeli ilginç ve özel kılanda bu.

Bu modeli uygularken sizin kendi saçınızı hazırlamış olduğumuz RaSTa ların üzerine bir çeşit örme tekniğile doluyoruz.

daha sonra açmak istediğinizde kendiniz açabilirsiniz.

Bakımı :

haftada 1 kez kremsiz şampuanla yıkamanız yeterli olucaktır.  

İşçilik Süresi :

Randevu gününden önce Sentetik Saçlar işlenerek Randevu gününe hazırlanılır.

Bu "Ön Hazırlık" en az 3 gün sürer ve Randevu gününde daha önce hazırlanmış olan RaSTa lar müşterinin saçına 1 günde eklenilir. Yani müşteri sadece 1 gün(±7 saat) vaktini bu model için ayırır.


Orjinal RaSTa dan farksız Geçici RaSTa:

Bu yeni bir modelimizdir(2009). Kendi çalışmalarımız sonucunda ortaya çıkmıştır.
Bu model Ek RaSTa da olduğu gibi önceden siparişe göre hazırlanır ve Randevu günü hazırlanmış RaSTa lar Müşterinin saçına eklenir. 
Geçici RaSTa olmasına rağmen gerçek RaSTa dan farksız ve kesinlikle saça zarar vermez. Aylarca bu modeli kullanabilirsiniz. İstediğinizde RaSTa ları çıkarıp eski saçlarınıza kavuşabilirsiniz. Çıkardığınız RaSTa ları daha sonra tekrar tekrar kullanabilirsiniz. 

**NOT: Kredi Kartına 9 aya varan TAKSİT imkanı. Taksit düşünüyorsanız randevu alırken kesinlikle belirtmeniz gerekir.

" Rastafarianizm'in Tarihçesi "

“Afrika’ya Geri Dön”

Türkiye’de halk arasında sadece bir saç modelinden/trendden ibaret görülen rasta, aslında bir yaşam tarzı ve inanış biçimidir. Bazı kesimler tarafından bir din olarak görüldüğü, ama kurucularının bunu kesinlikle kabul etmediği bilinmektedir. Kendilerini bu dinle bağdaştırmamışlardır.

Rastafari inanışı, kurucusu olan Haile Selassie’nin adıyla anılmaktadır. Asıl adı Tafari Makonnen’dir, prenslik yapmaktadır. Ras Tafari’nin türkçe karşılığı Prens Tafari’dir (ras=prens). Kral olduktan sonra “ilham gücü” anlamına gelen Haile Selassie adını almıştır.

Krallığa Giden Yol

Tafari’nin babası Etiyopya imparatoru II. Menelik'in başdanışmanıydı. Önceleri eyalet yönetiminde görev alan Tafari, II. Menelik'in kızı Zauditu'nun 1917 yılında imparatoriçe olmasıyla naiplik (imparatoriçe vekilliği) görevini üstlendi ve tahtın varisi oldu. İmparatoriçe Zauditu'nun tutucu politikalarına karşı ilerici bir siyaset izledi. Bu sayede halkın desteğini kazanan Tafari 1928 yılında kral ünvanını aldı. 1930 yılında Zauditu ölünce Haile Selassie imparator oldu.

İtalya’nın Etiyopya’yı işgal ettiği 1936-1941 yılları arasında sürgünde yaşayan Haile Selassie, daha sonra İngiltere’nin desteğiyle ülkesine dönmüştür.

Halkı maddi açıdan çok zor durumdayken; hastalık ve açlıktan ölürken, imparator sarayında bolluk içinde yaşamaktaydı. Çıkan ayaklanmalar tüm ülkeye yayıldı; 1974 yılında Haile Selassie yönetimine askeri darbe yapıldı ve hapse atıldı. Ömrünün geri kalanını hapiste geçirerek 1975 yılında hayatını kaybetti.

Tanrı’nın Dünya’daki Yansıması (Haile Selassie) ve Onun Peygamberi (Marcus Garvey)

Mısır kökenli Ra dinlerinin hristiyanlık ve yahudilik ile karışımından oluşan bir dindir. Musa’nın asıl yol gösterdiği kutsal kavmin, siyahlar özellikle de Etiyopyalılar olduğu savunulur. Rastafarianizmde kutsal vaadedilmiş topraklara Zion (cennet) denilmektedir. Bu topraklar İncil’de vaadedilen topraklardır. Rastafarianistler kendi içlerinde birçok kola ayrıldıklarından değişik inanışlara ve Jah kavramına sahip olabilirler.

Jah, insanın vücuduna dikkat etmesini ve topraktan çıkan bitkilerin yaşam için kullanılması gereken şeyler olduğunu söyler. Birçok rastafarian ganja (kutsal ot) içerek ruhi doyumluluğa ulaştıklarına ve bunun rastafarianizmde bir tür Jah’a tapınma olduklarını düşünüyor. Bu yüzden Jamaika’da kiliselerde marijuana içmek serbest.

Eski ahitin kural koyduğu yiyeceğe uygun yiyorlar. Etin sınırlı türlerini yiyorlar. Kabuklu deniz hayvanı ve domuz eti yemiyorlar. Alkol kullanımını da genel olarak zararlı bulunur ve sigara kullanımı katiyen yasaktır.

Rastafari hareketi kendisi de bir Jamaikalı olan Marcus Garvey’nin, siyahların tarihinde en büyük örgütlü kitle hareketi olarak ortaya çıkan “Zencilerin Gelişmesi Evrensel Hareketi” adlı derneği kurmasıyla başlamıştır. Garvey’nin felsefesinin temelinde “AFRİKA’YA DÖNÜŞ” hareketi yatmaktadır. Bu dönemde Haile Selassie’nin, Etiyopya’yı tam bağımsız monarşik bir yapıya kavuşturması bu bölgenin vaat edilen topraklar olduğuna olan inancı büyük ölçüde desteklemiştir. Ayrıca Haile Selassie’nin dönemin tek siyahi kralı olması halk tarafından daha da kutsal olarak görülmesini sağlamıştır.

Marcus Garvey kendisine siyahileri ülkelerine geri döndürmek gibi bir misyon üstlenmiştir. 1930’lu yıllarda Jamaika’da ayaklanmaya başlayan işçi sınıfına ait siyahların güç hareketine Marcus Garvey, “Afrika’ya Geri Dön” sloganıyla kimlik kazandırmıştır. Siyah insanların başarılarını ve Afrika topraklarının zenginliklerinden bahsetmiştir. Garvey, Haile Selassie için insanlara: “Bakın Afrika’ya; bir siyahiyi kral yaptılar. O, size vaat edilenleri verecek olan kişidir.” demiştir. Böylece yoksul olan halk, kurtuluş anahtarının Afrika’da olduğuna inanmaya başlamıştır.

Garvey’nin halkı bilinçlendirmesi, onları bir araya getirmek istemesi, Selassie’yi tanıtması ona peygamberlik sıfatının yakıştırılmasını sağlamıştır. Zaten kutsal olarak görülen Selassie de tanrı olarak kabul edilmiştir.

Her ne kadar Selassie ve Garvey üzerinde durulsa da rastafari hareketinin kurucusu olarak Jamaikalı bir din adamı olan Leonard Howell bilinir. Aynı zamanda İlk Rasta olarak da anılmaktadır. Afrikalıların topraklarının alınması ve Haile Selassie’nin kutsal olduğu hakkında vaazlar vermiştir.

Rastafarianizm renklerini Jamaika ve Etiyopya bayraklarında almıştır. Bu renkler siyah, kırmızı, sarı ve yeşildir. Siyah, afrika halkını; sarı, güneş ışığını ve ülkenin doğal kaynaklarını; yeşil, insanların üzerinde yaşadığı dünyayı ve tarımı; kırmızı ise siyah halkın dökülen kanını temsil etmektedir.

Rastafari inanışının ilahileri zamanla müziğe dönüşmüş ve Jamaika'da reggae müziğinin temellerini oluşturmuştur. Reggae, Jamaika usulü rock diye geçer ve Ska müziğinden türemiştir. Bu türün bilinen en büyük temsilcisi hiç şüphesiz Bob Marley'dir.

Bob Marley

İnsanların hayatına müzik ve aşk enjekte ederek ırkçılığı ve nefreti gerçekten tedavi edebileceğine inanıyordu. Bu düşüncesi Bob Marley’nin rastafari inanışına bağlanmasının en büyük nedenidir. Müziğiyle dünyadaki kötü şeyleri düzeltebileceğine inanıyordu. Bir barış mitinginde sahneye çıkacağı sırada silahlı biri evine girip onu vurmuştu. Bob Marley iki gün sonra sahneye çıktı ve şarkılarını Afrika halkı için söyledi. Ona nedenini sordukları zaman 'Bu dünyayı daha kötü yapmaya çalışan insanlar bir gün bile dinlenmiyorlar. Ben nasıl dinlenebilirim ki?' dedi."

Batı dünyasının politik-ekonomik sistemlerine ve sınıflarına karşı sosyal bir eleştiri içeren rastafarianizm, Bob Marley'nin yıldızının parlamasını ve içinde yaşadığı dünyaya hitap etmesini sağladı.

Bob Marley hiçbir zaman beyazlara karşı olmadı, onun tepkisi bir halkın başka bir halkın üzerinde iktidar olmasıydı. Siyahilerin çektiği acı ve baskıdan kurtulmasını, köleliğin son bulmasını istiyordu. Şarkılarında "ayağa kalkın, haklarınız için ayağa kalkın, kavgayı bırakmayın" temalı sözler kullanıyordu.

Bob Marley, reggea müziğini tüm dünyaya duyuran en önemli isimlerden biridir. 130’un üzerinde plağı ve yüzlerce şarkısı olan bir efsanedir. Şarkılarında politik temaların yanı sıra yalın bir içerik de kullanmıştır.

Afrika insanına yapılan yardımlara şarkılarıyla destek olduğu için, Birleşmiş Milletler tarafında “Barış Madalyası” ile ödüllendirilmiştir.

1977 yılında futbol oynarken ayak başparmağında açılan bir yaradan dolayı cilt kanseri olduğu ortaya çıktı. Parmağının kesilmesi gerekiyordu, fakat sahip olduğu rastafarian inancı gereği bunun yapılmasını istemedi. Çünkü rastafarianizmde vücutların toprağa tek parça halinde girmesi gerektiğine inanılır.

Saçlarının dreadlock olmasının sebebi de rastafarianizme olan inancıdır. Fakat bu saç modelinin moda haline dönüşmesine sonuna kadar karşıdır.

1981 yılında durumu gittikçe ağırlaşan Bob Marley, son günleri yaşamak için ülkesi Jamaika’ya geri dönmeye karar verir. Uçakla ülkesine seyahat ederken fenalaşmış ve uçağın Miami’ye acil iniş yapmasıyla hastaneye kaldırılmıştır. 11 Mayıs 1981 tarhinde henüz 36 yaşındayken hayatını kaybetmiştir.

Dreadlock

Rastafarian kişilerin saçlarını taramamaları ve kesmemeleri sonucu zamanla oluşan saç modeline dreadlock denmektedir. Dreadlock sahibi olmak rastafarian ile inanılmaz derecede birleşmiştir. Biri olmadan diğeri olmazmış gibi düşünülmektedir. Halbuki her dreadlocklı rasta değil; her rasta da dreadlocklı değildir.

Rastalar bu şekilde Jah'ın uzun tırnaklarıyla bir gün onları yeryüzünden alıp zion'a götüreceğine inanırlar.

Dreadlocklar Judah aslanını ve Babylon'a baş kaldırışı simgeler.

Dreadlock’ın Trend Haline Gelmesi

Rastafarianizm inancını taşıyan kişilerin sahip olduğu saç modeline her ne kadar dreadlock dense de halk arasında rasta olarak bilinmektedir. Rastafarianlar bu fikre pek sıcak bakmazlar.

Halk arasında bu modelin pis olduğu düşünülmektedir. Oysa bu bir şehir efsanesinden başka bir şey değildir. Normal saça nasıl bakım uygulanıyorsa dreadlocklı saça da aynı şekilde bakım uygulanabilir. Kısacası saçın temiz ya da pis olması kişiye bağlıdır.

Bu saç artık bir trend haline gelmiştir. Özellikle reggae müziğini dinleyen insanlar arasında oldukça yaygın bir saç modelidir. Bob Marley de bunu dini inancı olarak benimsemiş ve bu saçın trend haline gelmesine karşı çıkmış olsa da, bu dönüşümde etkisi olmuştur.

Dreadlock yaptırmak için rastafarian inancına sahip olmak gerekmemektedir. Fakat dreadlock yaptırdıktan sonra bu düşünce sistemini araştırıp buna inanmaya başlayanlar da olmuştur.

Hazırlayan : Saljugh RaSTa